Akademik Çalışmalar
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Ekmel Geçer’in meslektaşlarıyla yürüttüğü çalışma International Journal of Mental Health and Addiction dergisinde yayımlandı.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Azize Aslıhan Nişancı’nın meslektaşlarıyla yürüttüğü çalışma Languages dergisinde yayımlandı.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Tuğba Yılmaz’ın Cansu Karakuş ile yaptığı çalışma Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisinde yayımlandı.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Seval Aksoy Kürü’nün çalışması MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisinde yayımlandı.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Tuğba Yılmaz’ın Arş. Gör. Gözde Akkaya ile yaptığı çalışma Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar dergisinde yayımlandı.
- Bozulmuş yeme davranışları arasında kabul edilen otlanma tarzı yemenin, obezite ve yeme bozuklukları ile yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı Otlanma Tarzı Yeme Ölçeğinin Türkçe formunun psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Ölçeğin açımlayıcı (N= 181) ve doğrulayıcı (N= 180) faktör analizleri 18- 30 yaş aralığında olan toplum temelli toplam 361 katılımcıdan elde edilen verilerle gerçekleştirilmiştir. Otlanma Tarzı Yeme Ölçeğinin faktör yapısını belirlemek için temel bileşenler analizinden yararlanılmış ve özdeğeri 1’in üzerinde olan, toplam varyansın %63.40’ını açıklayan iki faktörlü yapıya (kontrol edilemezlik, otlanma davranışları) ulaşılmıştır. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı ,86’dır. Bileşen geçerliği kapsamında Otlanma Tarzı Yeme Ölçeğinin, Tıkınırcasına Yeme Ölçeği (r= .60, p< .01), beden kitle indeksi (r= .23, p< .01) ve Leahy Duygusal Şema Ölçeğinin alt boyutları ile kabul edilebilir ilişkiler gösterdiği saptanmıştır. Ayırıcı geçerliğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bağımsız gruplar t-testi analizine göre yeme bozukluğu tanısı olan veya psikolojik destek alan grup ile herhangi bir yeme bozukluğu tanısı olmayan ve psikolojik destek almayan grup otlanma tarzı yeme bakımından anlamlı olarak farklılık göstermektedir. Elde edilen sonuçlar, Otlanma Tarzı Yeme Ölçeğinin Türkçe formunun toplum temelli örneklemde bireylerin otlanma davranışlarını ve yeme edinimi esnasındaki kontrol kaybı hissini değerlendirmede geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunu ortaya koymaktadır. Ulaşılan yapı ölçeğin orijinal formuyla büyük oranda tutarlılık göstermektedir. Psikolog ve psikiyatristler tarafından değerlendirme ve ayırıcı özellikleri belirleme amacıyla başvurulabilecek bir ölçüm aracı olarak Otlanma Tarzı Yeme Ölçeğinden faydalanılabileceği düşünülmektedir.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Tuğba Yılmaz’ın meslektaşları ile yaptığı çalışma Türkiye İletişim Araştırmaları dergisinde yayımlandı.
- COVID-19 salgını bağlamında tasarlanan iletişim içeriklerinin, bireylerin korunma motivasyonları ve davranışları üzerindeki etkisinin tespit edilmeye çalışıldığı bu çalışma, COVID-19 salgınının olumsuz sonuçlarından kaçınmada bireysel önlemlerin öneminden hareketle, bireylerin korunma motivasyonlarını artırmaya yönelik mekanizmayı anlamayı ve bu mekanizmayı harekete geçirecek iletişim süreçleri geliştirmeyi amaç edinmiştir. Bu amaç doğrultusunda yürütülen araştırma, iki ayrı çalışmadan oluşmaktadır. İlk çalışmada, çevrim içi olarak uygulanan anket aracılığıyla bireylerin korunma niyetini etkileyen motivasyon faktörleri incelenmiştir. İkinci çalışmada ise gruplar arası deneysel tasarımdan faydalanılarak laboratuvar deneyleri yürütülmüş, korku ve rasyonel çekicilik içerikli mesajların korunma motivasyonları üzerindeki etkisi ölçülmüştür. Elde edilen bulgular, algılanan şiddet, öz yeterlilik ve dışsal tepki etkinliğinin korunma niyetiyle pozitif ilişkisini ortaya koymaktadır. Ayrıca korku çekiciliğinin, rasyonel çekiciliğe kıyasla algılanan şiddet üzerinde daha güçlü bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bulgular sayesinde halk sağlığı sorunlarıyla mücadeleye ilişkin iletişim süreçlerinin daha etkin kılınması için öneriler geliştirilmiştir. Bu bakımdan çalışmanın sonuçları, bireylerin korunma motivasyonlarının artırılmasına ilişkin stratejilere rehberlik edebilecek niteliktedir. Bu bağlamda sonuçlar hem bireylerin hem de toplumun sağlığı için önemli görülmektedir.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Seval Aksoy Kürü’nün meslektaşlarıyla birlikte yürüttüğü çalışmaları Leadership & Organization Development Journal dergisinde yayımlandı.
- Sorumlu liderlik ile olumlu sosyal davranış arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkide psikolojik sahiplenmenin aracılık rolünü araştırmakta ve sorumlu liderlik ile psikolojik sahiplenme arasındaki ilişkide etik ve sosyal sorumluluğun düzenleyici rolünü test etmektedir. Elde edilen sonuçlara göre sorumlu liderliğin olumlu sosyal davranışı olumlu ve anlamlı bir şekilde etkilediği, psikolojik sahiplenmenin bu ilişkide aracı rol oynadığı tespit edilmiştir. Ayrıca sorumlu liderlik ile psikolojik sahiplenme arasındaki ilişkide etik ve sosyal sorumluluğun düzenleyici etkisi bulunmuştur. Etik ve sosyal sorumluluk çalışanlar tarafından yüksek algılandığında, sorumlu liderliğin olumlu sosyal davranış üzerindeki psikolojik sahiplenme yoluyla koşullu dolaylı etkisinin güçlü olduğu ortaya çıkmıştır.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Seval Aksoy Kürü’nün meslektaşlarıyla birlikte yürüttüğü çalışmaları Current Psychology dergisinde yayımlandı.
- Sorumlu liderliğin müşteri odaklı örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkisi ve bu bağlamda ilişkisel özdeşleşmenin aracı ve moderatör olarak rolü incelenmiştir. Araştırma sonuçları, sorumlu liderliğin müşteri odaklı örgütsel vatandaşlık davranışını olumlu yönde etkilediğini ve ilişkisel özdeşleşmenin bu ilişkide aracı olarak önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Ayrıca ilişkisel özdeşleşmenin sorumlu liderlik ile müşteri odaklı örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki bağlantıda düzenleyici görevi üstlendiği gözlemlenmiştir. Özellikle ilişkisel özdeşleşme düzeyi arttıkça sorumlu liderlik ile müşteri odaklı örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki ilişki daha belirgin hale gelmektedir.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Tuğba Yılmaz’ın Dr. Öğr. Üyesi Ece Bekaroğlu ile yaptığı çalışma Psihologija dergisinde yayımlandı.
- Çevrimiçi psikoterapiye yönelik çalışmalar, koronavirüs salgınının yüz yüze yürütülmesini de etkilemesiyle ivme kazandı. Çevrimiçi psikoterapinin etkinliği ve terapötik ittifakı incelenmiş ve bazen yüz yüze psikoterapiyle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalarda ağırlıklı olarak nicel yöntemlerin kullanıldığı görülmüştür. Çevrimiçi psikoterapiye ilişkin literatürü geliştirmek için keşfedici nitel araştırmalara ihtiyaç vardır. Bu amaçla bu çalışmada yüz yüze veya çevrimiçi psikoterapi alan danışanlardan elde edilen veriler, tanımlayıcı fenomenolojik yaklaşımlardan biri olan metafor analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. 116 kişiden elde edilen verilere göre çevrimiçi ve yüz yüze psikoterapiye ilişkin dokuz farklı metafor kategorisi elde edildi. Çevrimiçi psikoterapiye ilişkin en sık metaforlar kolaylık, yapaylık, yüz yüze psikoterapiye benzerlik ve etkisizlik kategorilerine aitti. Yüz yüze psikoterapiye ilişkin sıklıkla kullanılan metaforlar; temas, etkililik, gerçeklik ve zorluk kategorilerine aitti. Katılımcılar yaşlarına göre iki gruba ayrıldığında, çevrimiçi psikoterapiye ilişkin görüşler iki yaş grubunda farklılık gösterdi. Benzer şekilde farklı yöntemlerle psikoterapi gören kişilerin çevrimiçi psikoterapiye yönelik görüşleri de farklılık göstermektedir. Klinik uygulamalar ve sınırlamalar tartışılmıştır.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Ekmel Geçer’in meslektaşlarıyla birlikte yürüttüğü çalışma Archives of Psychiatric Nursing dergisinde yayımlandı.
- COVID-19 tanısıyla hastaneye yatırılmış 180 hastanın katılımcı olduğu bu çalışmada taburculuk sonrası 6. haftadan sonra devam eden korku-kontrol kaybı, anksiyete oranı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu düzeylerini incelemek amaçlandı.
Çalışmanın sonuçları yatan hastaların yüksek oranlarda kaygı, depresyon ve TSSB semptomlarına sahip olduğunu, hastaların üçte birinden fazlasının sınırda anormal ve anormal olan kaygı ve depresyon kesme puanlarının üzerinde puan aldığını gösterdi. Bu sonuçlara göre kaygı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğunda psikiyatrik morbidite olduğu ve özellikle travma sonrası stresin diğer psikopatolojiler için risk oluşturduğu söylenebilir.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
- Bölüm hocalarımızdan Doç. Dr. Tuğba Yılmaz’ın Dr. Öğr. Üyesi Ece Bekaroğlu ile yaptığı çalışma Psychological Reports dergisinde yayımlandı.
- Araştırma kapsamında yetişkin katılımcıların çocukluklarında ebeveynlerinden gördükleri ebeveynlik davranışları (ebeveynlerin aşırı korumacılığı ve ebeveyn reddi) hakkındaki düşünceleri ve bunların mevcut duygu düzenleme stratejileri ve somatik semptomları ile aralarındaki ilişki araştırıldı. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların olumsuz duygularla baş etmede hedef ve strateji eksikliği anne/baba reddi ile somatik belirtiler arasındaki ilişkiye aracılık etmektedir. Ancak anne/baba aşırı koruması ile somatik belirtiler arasındaki ilişkide yalnızca katılımcıların olumsuz duygularla başa çıkma stratejilerinin eksikliği aracılık etmiştir.
Bu sonuçlar ışığında sorun odaklı başa çıkma stratejileri geliştirmenin somatik semptomları olan yetişkinlere yardımcı olabileceği söylenebilir. Ayrıca ruh sağlığı çalışanları, yetişkin danışanların somatik semptomlarını formüle ederken danışanların aşırı korumacı ve reddedici ebeveyn davranışları konusundaki algılarına odaklanabilirler.
- Makaleye ulaşmak için tıklayınız.
Bu sayfa Psikoloji tarafından en son 02.04.2024 14:30:17 tarihinde güncellenmiştir.